Sözlükte null ne anlama gelmektedir?
Geçersiz, hükümsüz, önemsiz, boş, işe yaramaz, sıfır, hiç.
Güncel Konular, Yarışma Soruları ve Cevapları, Eğlence, Fıkra, Siyaset, Genel Kültür,Bilgi Yarışması, Anlamlı Sözler
Bu Blogda Ara
12 Aralık 2014 Cuma
22 Kasım 2014 Cumartesi
Eti yenecek hayvanlar hangileridir?
Eti yenecek hayvanlar hangileridir?
Cevap :
Et yiyen hayvanların eti yenmez, ot yiyen hayvanların eti yenir..
Cevap :
Et yiyen hayvanların eti yenmez, ot yiyen hayvanların eti yenir..
Kışın yapraklarını dökmeyen meyve ağacı hangileridir?
Kışın yapraklarını dökmeyen meyve ağacı hangileridir?
Cevap : Yeni Dünya ve Narenciye ağaçları
Cevap : Yeni Dünya ve Narenciye ağaçları
Çiçek açmadan meyve veren tek ağaç hangisidir?
Çiçek açmadan meyve veren tek ağaç hangisidir?
Cevap : İncir
Cevap : İncir
21 Kasım 2014 Cuma
Eşine yardım eden erkek
Eşine yardım eden erkek için hadisi şerif:
Hz. Ali (a.s);
-Ben ev işlerinde Hz. Fatıma’ya yardım ederken, Resulullah (s.a.v) içeriye girdi ve şöyle buyurdu:
-“Ey Ali, sözlerimi iyice dinle, Rabbimin buyruğundan başka bir şey söylemem ben. Evde eşine yardım eden her erkek için, vücudunda olan her bir tüy sayısınca, geceleri ibadet, gündüzleri ise oruç tutularak yapılan bir yıl ibadet sevabı verilir...
19 Kasım 2014 Çarşamba
Yumurtayı kabuğuyla uzun süre haşladığımızda sarısının etrafında oluşan yeşil tabakaya sebep olan nedir?
Yumurtayı kabuğuyla uzun süre haşladığımızda sarısının etrafında oluşan yeşil tabakaya sebep olan nedir?
Cevap : Demir sülfit
Cevap : Demir sülfit
Handele ait opera müziği hangi organizasyonda kullanılmak üzere düzenlenmiştir?
Handele ait opera müziği hangi organizasyonda kullanılmak üzere düzenlenmiştir?
Cevap : Şampiyonlar ligi
Cevap : Şampiyonlar ligi
15- 16 yı ver denildiğinde hangisi kastedilmektedir?
15- 16 yı ver denildiğinde hangisi kastedilmektedir?
Cevap : İngiliz anahtarı
Cevap : İngiliz anahtarı
Yılanların Öcü ve YOL dizisinin yönetmeni kimdir?
Yılanların Öcü ve YOL dizisinin yönetmeni kimdir?
Cevap: Şerif Gören
Fakir Baykurt’un aynı adlı romanından şimdiye kadar iki sinema filmi yapıldı.
Metin Erksan’ın yönettiği 1962 yapımı ilk “Yılanların Öcü”nde başrol oyuncuları Fikret Hakan’la Aliye Rona’ydı… Nurhan Nur, Kadir Savun ve Erol Taş da önemli roller üstlenmişti filmde.
Şerif Gören’in yönetmen koltuğuna oturduğu 1985 yapımı filmin başrol oyuncuları ise Kadir İnanır ve Fatma Girik’ti… Kadir İnanır’a Antalya’dan hayatının ilk ve tek “Altın Portakal Ödülü”nü kazandıran filmin diğer önemli oyuncuları ise şunlardı:
Serpil Çakmaklı, Nur Sürer ve Erdal Özyağcılar…
Fakir Baykurt’un ölümsüz eseri “Yılanların Öcü” bu kez dizi olacak.
Koliba Film – Ata Türkoğlu’nun çekeceği dizi, Eylül ayından itibaren Show TV ekranında olacak.
Televizyon dünyasında epeydir, Türk Sineması’nın ölümsüz filmlerinden biri olan “Yılanların Öcü”nün dizi versiyonunda Fikret Hakan – Kadir İnanır, Aliye Rona – Fatma Girik gibi ünlü oyuncuların hayat verdiği karakterleri kimlerin canlandıracağı merak konusuydu.
Koliba Film’in dizi için anlaştığı oyuncuları da ilk kez Alice’den öğrenecek izleyiciler, “Yılanların Öcü”nde hangi rolü, kimin üstleneceğini…
İşte o sorunun yanıtı, işte “Yılanların Öcü” dizisinin oyuncu kadrosu ve oynayacakları roller:
Cemal Toktaş: Kara Bayram
Hande Soral: Fatma
Ceyda Ateş: Zehra
Ahmet Varlı: Haceli
Rüchan Çalışkur: Irazca
Nail Kırmızıgül: Kamuran
Şebnem Dilligil: Mahmure
Servet Pandur: Remziye
Kapadokya’da çekilecek, Cemal Şan yönetecek
Yönetmenliğini Cemal Şan’ın üstleneceği dizinin tamamı Kapadokya’da çekilecek. Ali Esen Bilen, Bekir Baran Sıtkı ve Rana Mamatlıoğlu’nun senaryosunu yazacağı dizinin müzikleri Kalan Müzik – Hasan Saltık’a emanet. Yapımcı Ata Türkoğlu, Eylül ayından itibaren Show TV’de ekrana gelecek “Yılanların Öcü”nün setinde çekimlerin Temmuz başında başlayacağını söyledi.
Cevap: Şerif Gören
Fakir Baykurt’un aynı adlı romanından şimdiye kadar iki sinema filmi yapıldı.
Metin Erksan’ın yönettiği 1962 yapımı ilk “Yılanların Öcü”nde başrol oyuncuları Fikret Hakan’la Aliye Rona’ydı… Nurhan Nur, Kadir Savun ve Erol Taş da önemli roller üstlenmişti filmde.
Şerif Gören’in yönetmen koltuğuna oturduğu 1985 yapımı filmin başrol oyuncuları ise Kadir İnanır ve Fatma Girik’ti… Kadir İnanır’a Antalya’dan hayatının ilk ve tek “Altın Portakal Ödülü”nü kazandıran filmin diğer önemli oyuncuları ise şunlardı:
Serpil Çakmaklı, Nur Sürer ve Erdal Özyağcılar…
Fakir Baykurt’un ölümsüz eseri “Yılanların Öcü” bu kez dizi olacak.
Koliba Film – Ata Türkoğlu’nun çekeceği dizi, Eylül ayından itibaren Show TV ekranında olacak.
Televizyon dünyasında epeydir, Türk Sineması’nın ölümsüz filmlerinden biri olan “Yılanların Öcü”nün dizi versiyonunda Fikret Hakan – Kadir İnanır, Aliye Rona – Fatma Girik gibi ünlü oyuncuların hayat verdiği karakterleri kimlerin canlandıracağı merak konusuydu.
Koliba Film’in dizi için anlaştığı oyuncuları da ilk kez Alice’den öğrenecek izleyiciler, “Yılanların Öcü”nde hangi rolü, kimin üstleneceğini…
İşte o sorunun yanıtı, işte “Yılanların Öcü” dizisinin oyuncu kadrosu ve oynayacakları roller:
Cemal Toktaş: Kara Bayram
Hande Soral: Fatma
Ceyda Ateş: Zehra
Ahmet Varlı: Haceli
Rüchan Çalışkur: Irazca
Nail Kırmızıgül: Kamuran
Şebnem Dilligil: Mahmure
Servet Pandur: Remziye
Kapadokya’da çekilecek, Cemal Şan yönetecek
Yönetmenliğini Cemal Şan’ın üstleneceği dizinin tamamı Kapadokya’da çekilecek. Ali Esen Bilen, Bekir Baran Sıtkı ve Rana Mamatlıoğlu’nun senaryosunu yazacağı dizinin müzikleri Kalan Müzik – Hasan Saltık’a emanet. Yapımcı Ata Türkoğlu, Eylül ayından itibaren Show TV’de ekrana gelecek “Yılanların Öcü”nün setinde çekimlerin Temmuz başında başlayacağını söyledi.
Sıcak hava balonuna bindiyseniz ağırlığı kontrol etmek için ne kullanılır?
Sıcak hava balonuna bindiyseniz ağırlığı kontrol etmek için ne kullanılır?
Cevap : Kum Torbası
Cevap : Kum Torbası
11 Kasım 2014 Salı
Dua İle Çaldım Kapınızı Bugün... Belki Dardasınız, Belki Zordasınız. Belki de Çok Mutlusunuz.
Dua İle Çaldım Kapınızı Bugün...
Belki Dardasınız, Belki Zordasınız. Belki de Çok Mutlusunuz.
Dua İle Çaldım Kapınızı Bugün...
Belki Dardasınız, Belki Zordasınız. Belki de Çok Mutlusunuz.
Belki Dardasınız, Belki Zordasınız. Belki de Çok Mutlusunuz.
Dua İle Çaldım Kapınızı Bugün...
Belki Dardasınız, Belki Zordasınız. Belki de Çok Mutlusunuz.
10 Kasım 2014 Pazartesi
Kırık bir sandalyeden farkı yoktur, kırılmış bir kalbin...
Kırık bir sandalyeden farkı yoktur, kırılmış bir kalbin...
Çünkü her ikisi de gelecek olan kişiyi eskisi gibi taşıyamaz..!
Çünkü her ikisi de gelecek olan kişiyi eskisi gibi taşıyamaz..!
7 Kasım 2014 Cuma
FARKINDA MIYIZ ?
FARKINDA MIYIZ ?
* Mallarımız arttı,keyfimiz azaldı.
* Daha büyük evlerde ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz.
* Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı.
* Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik.
* Çok para harcıyoruz ama az gülüyoruz.
* Varlığımızı arttırdık ama değerimizi yitirdik.
* Az kitap okuyor, çok televizyon izliyoruz.
* Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz.
* Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı.
* İlaçlar çoğaldı fakat hastalıklar arttı.
* Çok konuşuyor ama az gönül verip bol yalan söylüyoruz.
* Tanıdıklar arttı ama dostlar eksildi.
* Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla.
* Atomu parçaladık, ön yargılarımızı yıkamadık.
* Uzaya ulaştık ama kendi iç derinliklerimizden habersiziz.
* Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak için üst kata çıkamıyoruz.
* Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz.
HAYATA YILLAR EKLEMİŞİZ AMA YILLARA HAYAT KATAMAMIŞIZ.
FARKINDA MIYIZ ?
FARKINDA MIYIZ ?
4 Kasım 2014 Salı
3 Kasım 2014 Pazartesi
Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü kanıtlayan deneye adını veren fizikçi kimdir?
Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü kanıtlayan deneye adını veren fizikçi kimdir?
Foucault
Foucault
Jimnastikte gergin açık oturuşta tabanlar karşılıklı dayalı eller kenetli olarak yapılan eşli gövde esnetmesine ne ad verilir?
Jimnastikte gergin açık oturuşta tabanlar karşılıklı dayalı eller kenetli olarak yapılan eşli gövde esnetmesine ne ad verilir?
Asker oturuşu
Çakı duruşu
Bezirgan başı
Fış fış kayıkçı
Cevap: Fış fış kayıkçı
Asker oturuşu
Çakı duruşu
Bezirgan başı
Fış fış kayıkçı
Cevap: Fış fış kayıkçı
Anlamı kur yapmak flört olan kelime nedir?
Anlamı kur yapmak flört olan kelime nedir?
Gazel
Nağme
Kaside
Nazire
Gazel
Nağme
Kaside
Nazire
2 Kasım 2014 Pazar
Memlekette havanın; Bir yanı yağmur Bir yanı bulut.
Memlekette havanın;
Bir yanı yağmur
Bir yanı bulut.
Bir yanı kasvet
Bir yanı boğuk.
Bir yanı yağmur
Bir yanı bulut.
Bir yanı kasvet
Bir yanı boğuk.
Vakit alabildiğine Kasım
Yürek alabildiğine soğuk... Bedirhan Gökçe
Yürek alabildiğine soğuk... Bedirhan Gökçe
Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada: Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.
» Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada:
Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.
Ertesi sabah kocasına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
Kocası, karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve hiçbiri karısının kendisinde kaldığını onaylamamış.
»Erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada:
Bir adam bütün gece eve gelmemiş.
Ertesi sabah karısına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
Karısı, kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve 5 tanesi kocasının kendisinde kaldığını onaylamış diğer 5 tanesi ise kocasının hala kendisiyle birlikte olduğunu iddia etmiş.
Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.
Ertesi sabah kocasına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
Kocası, karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve hiçbiri karısının kendisinde kaldığını onaylamamış.
»Erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada:
Bir adam bütün gece eve gelmemiş.
Ertesi sabah karısına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
Karısı, kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve 5 tanesi kocasının kendisinde kaldığını onaylamış diğer 5 tanesi ise kocasının hala kendisiyle birlikte olduğunu iddia etmiş.
30 Ekim 2014 Perşembe
Türk'e Baş Kaldıranların Sonu Ne Olmuş"
İsyancılar Bilge Kağan'a Bir Elçi Yollarlar. ''Bizim Bulunduğumuz Toprakları Bize İade Ederseniz Üstünüze Yürümekten Vazgeçeriz"
Bilge Kağan Bir Satırlık Mektup'la Şöyle Cevap Verir;
''Bir Bak Tarihe, Türk'e Baş Kaldıranların Sonu Ne Olmuş"
Bilge Kağan Bir Satırlık Mektup'la Şöyle Cevap Verir;
''Bir Bak Tarihe, Türk'e Baş Kaldıranların Sonu Ne Olmuş"
Osmanlı zamanında kapılarda 2 tokmak bulunurdu, biri büyük biri küçük.
Osmanlı
zamanında kapılarda 2 tokmak bulunurdu, biri büyük biri küçük.
-Küçük tokmağa vurulunca ev sahibi anlardı ki kapıyı çalan bir bayandır ve kapıyı evin hanımı açar.. -Büyük tokmağa vurulunca anlaşılırdı ki kapıyı çalan bir erkektir, kapıyı evin erkeği açardı.
-Küçük tokmağa vurulunca ev sahibi anlardı ki kapıyı çalan bir bayandır ve kapıyı evin hanımı açar.. -Büyük tokmağa vurulunca anlaşılırdı ki kapıyı çalan bir erkektir, kapıyı evin erkeği açardı.
27 Ekim 2014 Pazartesi
24 Ekim 2014 Cuma
22 Ekim 2014 Çarşamba
Temel ile Fadime hayvanat bahçesinde dolaşıyorlarmış fıkra
Temel
ile Fadime hayvanat bahçesinde dolaşıyorlarmış. Aslan kafesinin önüne
geldiklerinde kafesin boş olduğunu ve aslan bakıcısını içeriyi
temizlediğini görünce sormuşlar:
-Aslanlar nerede?
Bakıcı cevap vermiş:
-Şimdi aslanların çiftleşme zamanı, 5 saatten önce çıkmazlar.
Bu cevap üzerine Fadime Temel'i dürterek sitem etmiş:
-Duydun mu Temel?
-Temel yüzünü buruşturmuş:
-Duydum Fadime!..
Biraz sonra kaplanların bulunduğu kafesin önüne gelmişler, ama kaplanları göremeyince, orada temizlik yapan bakıcıya sormuşlar:
-Kaplanlar nerede?
Kaplanların bakıcısı cevap vermiş:
-Şimdi kaplanların çiftleşme zamanı, 4 saatten önce çıkmazlar.
Bu cevap üzerine Fadime yine Temel'i dürterek sormuş:
-Duydun mu Temel?
Temel iyice bozularak cevap vermiş:
-Duydum, duydum!..
Gorillerin kafesi önüne gelmişler, ama gorilleri göremeyince, orayı temizleyen bakıcıya sormuşlar:
-Goriller nerede?
Bakıcı izah etmiş:
-Efendim, şimdi gorillerin çiftleşme zamanı 3 saatten önce dışarı çıkmazlar.
Fadime manalı manalı bakarak yine Temel'i dürtmüş:
-Duydun mu Temel?
-Duydum, duydum!..
Biraz sonra geyiklerin bulunduğu kafesin önüne gelmişler, ama geyikler ortada yokmuş. Geyiklerin kafesini temizleyen bakıcıya sormuşlar:
-Geyikler nerede?
Geyiklerin bakıcısı cevap vermiş:
-Şimdi onların çiftleşme zamanı, ama bekleyin; bir iki dakikaya kadar çıkarlar.
Bunun üzerine Temel, Fadime'ye dönerek gururla sormuş:
-Duydun mu Fadime?
Fadime anında cevabı yapıştırmış:
-Duydum, duydum, ama sen de geyiklerin kafasındaki boynuzları gördün mü?
-Aslanlar nerede?
Bakıcı cevap vermiş:
-Şimdi aslanların çiftleşme zamanı, 5 saatten önce çıkmazlar.
Bu cevap üzerine Fadime Temel'i dürterek sitem etmiş:
-Duydun mu Temel?
-Temel yüzünü buruşturmuş:
-Duydum Fadime!..
Biraz sonra kaplanların bulunduğu kafesin önüne gelmişler, ama kaplanları göremeyince, orada temizlik yapan bakıcıya sormuşlar:
-Kaplanlar nerede?
Kaplanların bakıcısı cevap vermiş:
-Şimdi kaplanların çiftleşme zamanı, 4 saatten önce çıkmazlar.
Bu cevap üzerine Fadime yine Temel'i dürterek sormuş:
-Duydun mu Temel?
Temel iyice bozularak cevap vermiş:
-Duydum, duydum!..
Gorillerin kafesi önüne gelmişler, ama gorilleri göremeyince, orayı temizleyen bakıcıya sormuşlar:
-Goriller nerede?
Bakıcı izah etmiş:
-Efendim, şimdi gorillerin çiftleşme zamanı 3 saatten önce dışarı çıkmazlar.
Fadime manalı manalı bakarak yine Temel'i dürtmüş:
-Duydun mu Temel?
-Duydum, duydum!..
Biraz sonra geyiklerin bulunduğu kafesin önüne gelmişler, ama geyikler ortada yokmuş. Geyiklerin kafesini temizleyen bakıcıya sormuşlar:
-Geyikler nerede?
Geyiklerin bakıcısı cevap vermiş:
-Şimdi onların çiftleşme zamanı, ama bekleyin; bir iki dakikaya kadar çıkarlar.
Bunun üzerine Temel, Fadime'ye dönerek gururla sormuş:
-Duydun mu Fadime?
Fadime anında cevabı yapıştırmış:
-Duydum, duydum, ama sen de geyiklerin kafasındaki boynuzları gördün mü?
17 Ekim 2014 Cuma
16 Ekim 2014 Perşembe
ESKİDEN kadınların daha kadın... adamların daha adam olduğu zamanlardı...
ESKİDEN
kadınların daha kadın... adamların daha adam olduğu zamanlardı...
Sevdaların gerçek olduğu zamanlardı...ve sevdalar dille değil yürekle yaşanılırdı... sevdanın hem karası... hemde toprakta bile bitmeyeni vardı...
belki arandığında pek bir şey bulunmazdı... ama dostlar yanında olurdu aramaya gerek bile kalmazdı...
Dostların sırt olduğu, sırtından vurmadığı zamanlardı... insanlar değilde sadece eşyalar kullanılırdı...
bırakın insanları, oyuncaklarla bile oynanmazdı... silah gösterilmez saklanır ve tesbih çekilir ama sallanmazdı... ve herkes hep beraber gülüp, hep beraber ağlardı...her şeyin çok güzel bir tadı vardı...
şimdilerdeki gibi buruk değildi hayatın tadı... mesela yaradan varken bu dünyaya tapılmazdı...
Üç kuruşu değil dünyaları versen adam satılmazdı...
Yine vardı para ama geçmediği yerler vardı... tipine, evine, arabasına değil insanın sadece yüreğine bakılırdı...
hainlerin, kahpelerin, şerefsizlerin az olduğu zamanlardı...
O zamanlar insan olamayanlar baş tacı yapılmazlardı...
eskiydi, belki eskidendi ama kesinlikle yaşanılasıydı ve yaşanmalıydı....
kadınların daha kadın... adamların daha adam olduğu zamanlardı...
Sevdaların gerçek olduğu zamanlardı...ve sevdalar dille değil yürekle yaşanılırdı... sevdanın hem karası... hemde toprakta bile bitmeyeni vardı...
belki arandığında pek bir şey bulunmazdı... ama dostlar yanında olurdu aramaya gerek bile kalmazdı...
Dostların sırt olduğu, sırtından vurmadığı zamanlardı... insanlar değilde sadece eşyalar kullanılırdı...
bırakın insanları, oyuncaklarla bile oynanmazdı... silah gösterilmez saklanır ve tesbih çekilir ama sallanmazdı... ve herkes hep beraber gülüp, hep beraber ağlardı...her şeyin çok güzel bir tadı vardı...
şimdilerdeki gibi buruk değildi hayatın tadı... mesela yaradan varken bu dünyaya tapılmazdı...
Üç kuruşu değil dünyaları versen adam satılmazdı...
Yine vardı para ama geçmediği yerler vardı... tipine, evine, arabasına değil insanın sadece yüreğine bakılırdı...
hainlerin, kahpelerin, şerefsizlerin az olduğu zamanlardı...
O zamanlar insan olamayanlar baş tacı yapılmazlardı...
eskiydi, belki eskidendi ama kesinlikle yaşanılasıydı ve yaşanmalıydı....
15 Ekim 2014 Çarşamba
9 Ekim 2014 Perşembe
8 Ekim 2014 Çarşamba
Elalemi ayıplarıyla anan bir kimsenin senden de, teşekkürle bahsedeceğini zannetme! Şeyh Sadi Şirazi
Elalemi ayıplarıyla anan bir kimsenin senden de, teşekkürle bahsedeceğini zannetme!
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
7 Ekim 2014 Salı
Gücenmiş olmalı KISSADAN HİSSE
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir.
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir.
Her türlü görünür süslerden arınması gereklidir... Saç, sakal, bıyık, kaş; ne varsa hepsinden...
Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden.
Berber mahcup,fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa baslar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder:
"Kabak aşağı, kabak yukarı."
Nihayet traş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır.
Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- Biraz ağır olmadı mi derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!..
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir.
Her türlü görünür süslerden arınması gereklidir... Saç, sakal, bıyık, kaş; ne varsa hepsinden...
Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden.
Berber mahcup,fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa baslar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder:
"Kabak aşağı, kabak yukarı."
Nihayet traş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır.
Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- Biraz ağır olmadı mi derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!..
6 Ekim 2014 Pazartesi
Size kan zahmet ter ve gözyaşı vadediyorum sözü hangi siyasetçiye aittir?
Size kan zahmet ter ve gözyaşı vadediyorum sözü hangi siyasetçiye aittir?
İşaret dili öğretilen şempanze Washoe bakıcısı bebeğinin vefat ettiğini söyleyince hangi kelimeyi işaret etmiştir?
İşaret dili öğretilen şempanze Washoe bakıcısı bebeğinin vefat ettiğini söyleyince hangi kelimeyi işaret etmiştir?
Şaşırmak
Anlamamak
Bilmek
Ağlamak
Cevap: Ağlamak
Şaşırmak
Anlamamak
Bilmek
Ağlamak
Cevap: Ağlamak
Hangi okyanusta beyaz köpek balıklarının düzenli olarak buluştuğu ve "Beyaz köpekbalığı Cafe" olarak adlandırılan bir bölge vardır?
Hangi okyanusta beyaz köpek balıklarının düzenli olarak buluştuğu ve "Beyaz köpekbalığı Cafe" olarak adlandırılan bir bölge vardır?
Cevap: PASİFİK OKYANUSUNDA
Cevap: PASİFİK OKYANUSUNDA
Hamburg Edinburg gibi Avrupadaki birçok şehir adında görülen burg eki ne anlama gelmektedir?
Hamburg Edinburg gibi Avrupadaki birçok şehir adında görülen burg ekinin anlamı nedir?
Kale
Ülke
Orman
Meydan
Cevap: KALE
Kale
Ülke
Orman
Meydan
Cevap: KALE
11 Eylül 2014 Perşembe
8 Eylül 2014 Pazartesi
Güzele bakmak sevaptır değil, güzel bakmak sevaptır..
Güzele bakmak sevaptır değil, güzel bakmak sevaptır..
Azimle sıçan duvarı deler değil, azimli sıçan duvarı deler.
Göz var nizam var değil, göz var izan var biçimindedir.
Eşek hoşaftan ne anlar değil, eşek hoş laftan ne anlar şeklindedir.
Aptala malum olurmuş değil, abdala malum olurmuş. (Aptal: Alık-Abdal: Derviş)
Azimle sıçan duvarı deler değil, azimli sıçan duvarı deler.
Göz var nizam var değil, göz var izan var biçimindedir.
Eşek hoşaftan ne anlar değil, eşek hoş laftan ne anlar şeklindedir.
Aptala malum olurmuş değil, abdala malum olurmuş. (Aptal: Alık-Abdal: Derviş)
6 Eylül 2014 Cumartesi
Dünya tuhaf bir yer... Biri acı çeker, diğeri o acının fotoğrafını çeker...
Dünya tuhaf bir yer... Biri acı çeker, diğeri o acının fotoğrafını çeker...
VE milyonlarca insan o acıyı sadece izler..
VE milyonlarca insan o acıyı sadece izler..
HIÇBIR ŞEYIM YOK '
sarılmak
yok , koklamak yok , çok sevmek yok , aşık olmak yok , yanyana olmak
yok , sohbet yok , özlenmek yok , bağlanmak yok , iyi geceler yok ,
günaydın herşeyim yok, tartışma yok , barışma yok , yüzünde aptalca
gülümseme yok , affetmek yok , beklemek yok , merak etmek yok ,
bitmesinden korkmak yok , düşünmek yok , hayal kurmak yok, mesajlasarak
uyumak bile yok ... Yani kısacası ; ben iyiyim ' HIÇBIR ŞEYIM YOK '
Bugün kendinle bir kez daha gurur duy, yaşayıp atlattıklarının zaferine daha çok sarıl hayata...
Bugün kendinle bir kez daha gurur duy, yaşayıp atlattıklarının zaferine daha çok sarıl hayata...
Korkma hiç bir şeyden.
Çekip gidenler için üzülmek mi?
Kurtuldum diye bir kez daha şükret!
Geçip giden her şey için şöyle rahat bir nefes al ve deki:
"Beni kaybedenler utansın"
ÇÜNKÜ;
Bu hayatta şunu öğrendim.
Ne olursa olsun oluruna bırakacaksın...
Fazla düşünmek, fazla sevmek, fazla önemsemek her zaman seni yaralar ve yıpratır.
Ne kadar az düşünüp, umursamaz davranırsan,
O kadar güçlüsün.
Ve duygularını ne kadar az belli edersen o kadar değerlisin!.
Korkma hiç bir şeyden.
Çekip gidenler için üzülmek mi?
Kurtuldum diye bir kez daha şükret!
Geçip giden her şey için şöyle rahat bir nefes al ve deki:
"Beni kaybedenler utansın"
ÇÜNKÜ;
Bu hayatta şunu öğrendim.
Ne olursa olsun oluruna bırakacaksın...
Fazla düşünmek, fazla sevmek, fazla önemsemek her zaman seni yaralar ve yıpratır.
Ne kadar az düşünüp, umursamaz davranırsan,
O kadar güçlüsün.
Ve duygularını ne kadar az belli edersen o kadar değerlisin!.
5 Eylül 2014 Cuma
"Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bir kadın ister. İyi güzel de adama sormazlar mı, Bunları hakedecek ne yaptın..." - Yılmaz Erdoğan
"Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bir kadın ister.
İyi güzel de adama sormazlar mı,
Bunları hakedecek ne yaptın..."
- Yılmaz Erdoğan-
İyi güzel de adama sormazlar mı,
Bunları hakedecek ne yaptın..."
- Yılmaz Erdoğan-
İnsanlar işlerine gelince değil de vicdanlarına değince iyilik yapsalardı..
İnsanlar işlerine gelince değil de vicdanlarına değince iyilik yapsalardı;
Bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı..
Nazım Hikmet
Bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı..
Nazım Hikmet
4 Eylül 2014 Perşembe
En uzak mesafe ne Afrika'dır ne de Çin, En uzak mesafe birbirini anlamayan iki kafa arasındaki mesafedir.
En uzak mesafe ne Afrika'dır ne de Çin, En uzak mesafe birbirini anlamayan iki kafa arasındaki mesafedir.
İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir birbirine düşman eden iletişimsizliktir güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir..
İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir
birbirine düşman eden iletişimsizliktir
güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir..
birbirine düşman eden iletişimsizliktir
güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir..
3 Eylül 2014 Çarşamba
Kafasını yastığa koyar koymaz uyuyan insan. Sen ne gereksiz, ne kıskanılası bir insansın yahu.
Kafasını yastığa koyar koymaz uyuyan insan.
Sen ne pis ne gereksiz, ne biçim kıskanılası bir insansın yahu.
Sen ne pis ne gereksiz, ne biçim kıskanılası bir insansın yahu.
31 Ağustos 2014 Pazar
Dost bazen minik bir kuş, bazen var olmayan sevgili.. Kimi zaman saksıda çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir.
Dost bazen minik bir kuş, bazen var olmayan sevgili..
Kimi zaman saksıda çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir.
Kimi zaman saksıda çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir.
Erkeklere göre: kadınlar kötü, kadınlar vefasız, kadınlar şeytan.. Peki bu peşinden koştuklarınız travesti mi..?
Erkeklere göre: kadınlar kötü, kadınlar vefasız, kadınlar şeytan..
Peki bu peşinden koştuklarınız travesti mi..?
Peki bu peşinden koştuklarınız travesti mi..?
Yönetici ve mühendis (fıkra gibi)
Yönetici ve mühendis (fıkra gibi)
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün Newyork üzerinde balonla dolaşmaya çıkar.
Aksilik bu ya pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
- Pardon, ben nerdeyim acaba? diye sorar.
- Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin, der adam.
Yönetici sinirlenir:
- Sen mühendissin değil mi? diye sorar.
- Evet, der adam. Nerden bildin?
- Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap %100 doğru fakat hiç bir işime yaramıyor.
- Sen de yöneticisin, değil mi?
- Evet. Sen nerden bildin?
- Çünkü, yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu..
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün Newyork üzerinde balonla dolaşmaya çıkar.
Aksilik bu ya pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
- Pardon, ben nerdeyim acaba? diye sorar.
- Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin, der adam.
Yönetici sinirlenir:
- Sen mühendissin değil mi? diye sorar.
- Evet, der adam. Nerden bildin?
- Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap %100 doğru fakat hiç bir işime yaramıyor.
- Sen de yöneticisin, değil mi?
- Evet. Sen nerden bildin?
- Çünkü, yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu..
30 Ağustos 2014 Cumartesi
Bir kadının içindeki masum meleği erkek keşfeder ama o meleğin tüm masumluğunu da yok edecek olan yine erkektir...
Bir kadının içindeki masum meleği erkek keşfeder ama o meleğin tüm masumluğunu da yok edecek olan yine erkektir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)