Güncel Konular, Yarışma Soruları ve Cevapları, Eğlence, Fıkra, Siyaset, Genel Kültür,Bilgi Yarışması, Anlamlı Sözler
Bu Blogda Ara
31 Ekim 2013 Perşembe
Dünya Malı Dünyada Kalır Dediklerine Göre
Dünya Malı Dünyada Kalır Dediklerine Göre,
Şimdi Biz Öldükten Sonra Bazıları Burda mı Kalacaklar ? :)))
Şimdi Biz Öldükten Sonra Bazıları Burda mı Kalacaklar ? :)))
Kardeş Demek HAYAT Demektir
Kardeş Sevgisi
Kardeş demek hayat demektir...
Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek,
Kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek...
Bilir misin bizde kardeşlik nedir?
Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan senindir..
Yolun sonu uçurumsa eğer,
Kardeşim geri dön, ilk adım benim'dir...
Kardeş demek hayat demektir...
Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek,
Kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek...
Bilir misin bizde kardeşlik nedir?
Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan senindir..
Yolun sonu uçurumsa eğer,
Kardeşim geri dön, ilk adım benim'dir...
Zengin Oldi Değişti Demesunler FIKRA
Biletine büyük ikramiye çıkan Temel'i üç ay sonra bakkal, kasap ve borçlu oldugu diğer esnaf yolda çevirmişler.
- Ula Temel, saa büyük ikramiye çiktığı halde niye borcunu ödemeyisun?
Temel sırıtarak yanıtlamış:
- Zengin oldi değişti demesunlar, diye :))
- Ula Temel, saa büyük ikramiye çiktığı halde niye borcunu ödemeyisun?
Temel sırıtarak yanıtlamış:
- Zengin oldi değişti demesunlar, diye :))
Temelle Fadime Yaylaya Çıkmışlar FIKRA
Temelle Fadime Yaylaya Çıkmışlar.
Açık havada yatmışlar. Ama Sivrisinekler bunları uyutmamış.
Bunlar da çareyi yorganın altına saklanmakta bulmuşlar.
Bir süre sonra bunların yanlarına ateş böcekleri gelmiş.
Temel:
Bir ara başını çıkarıp ateş böceklerini görünce hemen kafasını yorganın içine sokmuş ve Fadime'yi dürtmüş.;
- Ula Fadime! Sivrisinekler ellerinde fenerle bizi ariler :)))
Açık havada yatmışlar. Ama Sivrisinekler bunları uyutmamış.
Bunlar da çareyi yorganın altına saklanmakta bulmuşlar.
Bir süre sonra bunların yanlarına ateş böcekleri gelmiş.
Temel:
Bir ara başını çıkarıp ateş böceklerini görünce hemen kafasını yorganın içine sokmuş ve Fadime'yi dürtmüş.;
- Ula Fadime! Sivrisinekler ellerinde fenerle bizi ariler :)))
Boş Yere Canı Yanmaz İnsanın
Boş Yere Canı Yanmaz İnsanın.
Ya Bir Eksiklik Vardır Geleceğe Dair,
Yada Bir Fazlalık Vardır, Geçmişten Gelen ...
- FUZULİ-
Ya Bir Eksiklik Vardır Geleceğe Dair,
Yada Bir Fazlalık Vardır, Geçmişten Gelen ...
- FUZULİ-
Yarın Öleceğimizi Bilsek Tüm Kırgınlıkları Unuturuz
Yarın Öleceğimizi Bilsek Tüm Kırgınlıkları Unuturuz;
Ama Biz Sonsuza Kadar Yaşayacakmış Gibi Kırıcı ve Gururluyuz...
Ama Biz Sonsuza Kadar Yaşayacakmış Gibi Kırıcı ve Gururluyuz...
Hiç Kimse Vazgeçilmez Değildir ve Hiç Kimse Kendini Vazgeçilmez Zanneden Biri Kadar Aptal Değildir
Hiç Kimse Vazgeçilmez Değildir
Ve
Hiç Kimse Kendini Vazgeçilmez Zanneden Biri Kadar Aptal Değildir ...
VİCTOR HUGO
Ve
Hiç Kimse Kendini Vazgeçilmez Zanneden Biri Kadar Aptal Değildir ...
VİCTOR HUGO
Anne Olmak
Anne Olmak;
Bir gözün gerçeklere bakarken, bir gözünle hayallere dalmaktır.
Anne Olmak;
Yumuşacık tuttuğun kalbinle, her sıkıntıya dağ gibi durmaktır.
Anne Olmak;
Her türlü gürültüde, evladın tek nefesini bile duymaktır.
Anne Olmak;
Günah dolu dünyada işlenen en güzel sevaptır.
Anne Olmak;
Bahşettiği lütuftan dolayı, yaradana yanaşmaktır ..! !
Bir gözün gerçeklere bakarken, bir gözünle hayallere dalmaktır.
Anne Olmak;
Yumuşacık tuttuğun kalbinle, her sıkıntıya dağ gibi durmaktır.
Anne Olmak;
Her türlü gürültüde, evladın tek nefesini bile duymaktır.
Anne Olmak;
Günah dolu dünyada işlenen en güzel sevaptır.
Anne Olmak;
Bahşettiği lütuftan dolayı, yaradana yanaşmaktır ..! !
Bu Hayatta Sizi Bırakmayacak Olan Tek Kişi AZRAİL, Gerisi Ankara'nın Bağları
Bırakın bu canım cicim laflarını,
Seni bırakmam, sensiz yaşayamam yalanlarını,
Bu Hayatta Sizi Bırakmayacak Olan Tek Kişi AZRAİL, Gerisi Ankara'nın Bağları ;))
Seni bırakmam, sensiz yaşayamam yalanlarını,
Bu Hayatta Sizi Bırakmayacak Olan Tek Kişi AZRAİL, Gerisi Ankara'nın Bağları ;))
Kadınlar Genel Olarak Tehlikelidir
Sinirli Bir Kadın Tehlikelidir...
Normal Bir Kadın da Tehlikelidir...
Kadınlar Genel Olarak Tehlikelidir .. :))
Normal Bir Kadın da Tehlikelidir...
Kadınlar Genel Olarak Tehlikelidir .. :))
Nasıl Bir Tipin Varmış Öyle Kimse Sana Benzemiyor
Sen Şimdi Gittin yaa,
Hiç Kimse Sana Benzemiyor....
Allah Cezanı Vermesin, Nasıl Bir Tipin Varmış Öylee .. :))
Hiç Kimse Sana Benzemiyor....
Allah Cezanı Vermesin, Nasıl Bir Tipin Varmış Öylee .. :))
Hoca Yeni Girdiği Sınıfta Tanışma Faslındadır FIKRA
Hoca Yeni Girdiği Sınıfta Tanışma Faslındadır .
Benim adım Aslan Aslanoğlu ama siz bana aslanoğlu aslan da diyebilirsiniz.
Bir dahaki derste hoca öğrenciye sorar:
''Oğlum benim adım neydi''?
Öğrenci:
- Valla hocam bir hayvanoğlu hayvandı ama hangi hayvandı hatırlayamadım :))
Benim adım Aslan Aslanoğlu ama siz bana aslanoğlu aslan da diyebilirsiniz.
Bir dahaki derste hoca öğrenciye sorar:
''Oğlum benim adım neydi''?
Öğrenci:
- Valla hocam bir hayvanoğlu hayvandı ama hangi hayvandı hatırlayamadım :))
Almanya'da Bir Hayvanat Bahçesinde, Dünya'nın En Tehlikeli Türü Diye Yazan Bir Bölüm Vardır
Almanya'da Bir Hayvanat Bahçesinde, Dünya'nın En Tehlikeli Türü Diye Yazan Bir Bölüm Vadır.
İçeriye Girdiğinizde Sadece Bir ''AYNA'' vardır...
İçeriye Girdiğinizde Sadece Bir ''AYNA'' vardır...
En Güzel Kadın Kendisini Bilen Kadındır
Bazı kadınlar konuşmasını bilir,
Bazıları makyaj yapmasını,
Bazıları arkadaşlığı ....
Ama en güzel kadın kendisini bilen kadındır .....
Bazıları makyaj yapmasını,
Bazıları arkadaşlığı ....
Ama en güzel kadın kendisini bilen kadındır .....
Çok Yoruluyor da Olsanız, Ailenizin Kıymetini Bilin
Eviniz kirleniyorsa, duvarlarında küçük parmak izleri varsa,
Eşyalar dökülüp saçılıyorsa, Odalardan gelen neşeli sesler kulaklarınızda çınlıyorsa,
Çamaşır ve bulaşık makinanız dolup dolup taşıyorsa, ŞANSLISINIZ.
Yaşayan ve yaşanan evlerden birine sahipsiniz. Kıymetini bilin...
ZİRA;
15 yıl sonra eviniz sakin, tertemiz ve sessiz bir hale geldiğinde bugünleri çok özleyeceksiniz !
Eşyalar dökülüp saçılıyorsa, Odalardan gelen neşeli sesler kulaklarınızda çınlıyorsa,
Çamaşır ve bulaşık makinanız dolup dolup taşıyorsa, ŞANSLISINIZ.
Yaşayan ve yaşanan evlerden birine sahipsiniz. Kıymetini bilin...
ZİRA;
15 yıl sonra eviniz sakin, tertemiz ve sessiz bir hale geldiğinde bugünleri çok özleyeceksiniz !
Deve Kuşuna ''UÇ'' Demişler Ben Deveyim Demiş
Deve Kuşuna ''UÇ'' Demişler Ben Deveyim Demiş.
O Zaman ''KOŞ'' Demişler Ben Kuşum Demiş..
Herkes İşine Geldiği Gibi..!
O Zaman ''KOŞ'' Demişler Ben Kuşum Demiş..
Herkes İşine Geldiği Gibi..!
Bir Kadın Susmuşsa Çoktan Terketmiştir Yüreği
Kadının Sessiz Çığlığına Kulak Verin...
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.
Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.
Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.
Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar.
Ertelenir... O konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.
Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar.
Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma!
Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.
Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının.
Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur.
Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.
Kadın susarak gider!
En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir.
Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir.
Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.
Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir.
Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider.
Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır.
Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir...
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.
Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.
Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.
Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar.
Ertelenir... O konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.
Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar.
Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma!
Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.
Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının.
Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur.
Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.
Kadın susarak gider!
En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir.
Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir.
Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.
Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir.
Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider.
Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır.
Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir...
Sevdiğim Olsun İstiyorum
Sevgilim olsun istemiyorum.
Sevdiğim olsun istiyorum.
Hergün “görmek” değil.
Benim olduğunu bilmek istiyorum!
Elini tutmak değil.
Kiyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum!
İki gün değil ebediyen sürsün istiyorum!
Uğruna ölmek değil.
O'nun için yaşamak istiyorum ....!
Sevdiğim olsun istiyorum.
Hergün “görmek” değil.
Benim olduğunu bilmek istiyorum!
Elini tutmak değil.
Kiyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum!
İki gün değil ebediyen sürsün istiyorum!
Uğruna ölmek değil.
O'nun için yaşamak istiyorum ....!
30 Ekim 2013 Çarşamba
Temel Üniversite Sınavına Girmiş FIKRA
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı-tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kâğıdını verip salonu terk etmiş, Temel halâ yazı-tura atıyormuş. Öğretmen gelip başına dikilmiş.
- Temel hepsini yazı-tura atıyorsun, halâ bitiremedin mi?
- Bitirdum hocam bitirdum, cevaplarumi kontrol ediyirum daa :)))
- Temel hepsini yazı-tura atıyorsun, halâ bitiremedin mi?
- Bitirdum hocam bitirdum, cevaplarumi kontrol ediyirum daa :)))
Cehennem Sadece Alev ve Acıdan Oluşmaz
Herkesin Cehennemi Farklıdır.
Cehennem Sadece Alev ve Acıdan Oluşmaz,
Asıl Cehennem, Yolunda Gitmeyen Hayatındır...
Cehennem Sadece Alev ve Acıdan Oluşmaz,
Asıl Cehennem, Yolunda Gitmeyen Hayatındır...
Delinin Biri Yataktan Düşmüş FIKRA
Delinin biri yataktan düşmüş. Kalkmış yerine yatmış.
10 dakika sonra tekrar düşmüş.
''İyi ki az önce kalkmışım, yoksa üstüme düşecektim'' demiş... :))))
10 dakika sonra tekrar düşmüş.
''İyi ki az önce kalkmışım, yoksa üstüme düşecektim'' demiş... :))))
Evliliği İyi Gitmeyenler ve Yeni Evlenecek Olanlar Mutlaka Okuyun İbret Alın
Yağan kar nedeniyle birçok kaza
yaşandı. Bunlardan birisi zincirleme bir
kazaya karışan ve çok şükür kendisine bir şey
olmayan bir kadının başına geldi. Korkuya
kapılan kadın ilk iş olarak eşini aradı ve
eşinin ilk cevabı “Arabada bir şey var mı?” oldu…
Bir başka kadının doktor randevusu vardı.
Tek başına gitmeye çekindiği bir
randevuydu. Fakat yakın bir akrabası
olmadığından tek başına gitmesi
gerekiyordu ve eşine söyledi ama
gelemeyeceği için ısrar etmedi. Sadece randevu saatini söyledi ve dua istedi...
Muayene sonucu korktuğu gibi olmadı,
sonuç iyiydi. Eve geldi ve eşinin randevunun
nasıl geçtiğiyle ilgili bir şeyler sormasını
bekledi… Aradan on beş gün geçti. Hala
bekliyor...
Bir adam arabasından inerken kaydı ve
düştü, ayak bileği incindi. (Sonradan kırık
olduğu anlaşıldı.) Kapıda kendisini
karşılayan eşi arkadaşıyla konuşuyordu.
Adam canının yandığını, ayağının kırılmış
olabileceğini söyledi. Ama kadın “Aaa, öyle mi?” diyerek arkadaşıyla konuşmaya devam
etti, adam donakaldı... Hala donmuş
durumda, duygusu yok...
Bir başka adam babasının hasta olduğunu
öğrendiği için akşam babasına uğramak
istediğini söyleyince, eşi “Ama dışarıda
yemek rezervasyonumuz vardı.” cevabını
alınca üzüntüsünü içine attı...
Ve daha birçok örnek... Her gün yaşadığımız, yaşattığımız...
Kendimiz için önemli olan bir şeyi karşımızdaki için aynı önemde görmediğimiz onca olayın
içinde kalpler kırılıyor. İlişkiler can çekişiyor.
Bazı önemli olaylar vardır, bunların ıskalanması telafisi zor mesafeler koyar
insanların arasına. Sonra herkes unutmuş gibi yapar.
Bazen çaresizlikten, bazen de durum acı verse de ilişkiyi bitirmek için
yeterince büyük görülmediğinden...
Fakat hesap bir gün kabardığında, çok küçük bir
rüzgar gelir ve çok güçlü zannedilen ilişkiler dağılıp gider. Yıpranma yıllar sürer, yıkılması ise bir andır.
Bazen hiç ummadığınız bir şey gelir ve sizin çok sağlam sandığınız her şeyi alır götürür.
Küçük ihmaller, hiçbir zaman küçük değillerdir. Altlarında daha derin düşünceleri örterler. Bunların başında da
“Sana değer vermiyorum!” düşüncesi vardır veya “Senin acın beni ilgilendirmiyor!”
düşüncesi...
İşte ruh birlikte eğlenebildiği ama birlikte acısını paylaşamadığı ruha karşı
soğur. İnsan, karşısındaki insanın kendisini ne kadar sevdiğini verdiği hediyelerle ölçmez
çoğu kez. Böyle durumlarda sınanır sevgi ve insan sınanana kadar ne kadar sevildiğini
bilemez. Ne kadar sevdiğini de. Sevgi sınar çoğu kere ve bazıları kaybeder çok azı da kazanır...
Bu günlerde kaybedenler çoğunlukta görünüyor. Sanıyorum ki, bir nedeni de
yanımızdakinin acısına duyarsızlaşmamız... Hep eğlenceli bir şeylerin peşinden
koşmamız... Ve sadece kendimiz için yaşama çabamız...
Oysaki yanımızdaki olmadan yaşayamayacağımızı unutuyoruz......
yaşandı. Bunlardan birisi zincirleme bir
kazaya karışan ve çok şükür kendisine bir şey
olmayan bir kadının başına geldi. Korkuya
kapılan kadın ilk iş olarak eşini aradı ve
eşinin ilk cevabı “Arabada bir şey var mı?” oldu…
Bir başka kadının doktor randevusu vardı.
Tek başına gitmeye çekindiği bir
randevuydu. Fakat yakın bir akrabası
olmadığından tek başına gitmesi
gerekiyordu ve eşine söyledi ama
gelemeyeceği için ısrar etmedi. Sadece randevu saatini söyledi ve dua istedi...
Muayene sonucu korktuğu gibi olmadı,
sonuç iyiydi. Eve geldi ve eşinin randevunun
nasıl geçtiğiyle ilgili bir şeyler sormasını
bekledi… Aradan on beş gün geçti. Hala
bekliyor...
Bir adam arabasından inerken kaydı ve
düştü, ayak bileği incindi. (Sonradan kırık
olduğu anlaşıldı.) Kapıda kendisini
karşılayan eşi arkadaşıyla konuşuyordu.
Adam canının yandığını, ayağının kırılmış
olabileceğini söyledi. Ama kadın “Aaa, öyle mi?” diyerek arkadaşıyla konuşmaya devam
etti, adam donakaldı... Hala donmuş
durumda, duygusu yok...
Bir başka adam babasının hasta olduğunu
öğrendiği için akşam babasına uğramak
istediğini söyleyince, eşi “Ama dışarıda
yemek rezervasyonumuz vardı.” cevabını
alınca üzüntüsünü içine attı...
Ve daha birçok örnek... Her gün yaşadığımız, yaşattığımız...
Kendimiz için önemli olan bir şeyi karşımızdaki için aynı önemde görmediğimiz onca olayın
içinde kalpler kırılıyor. İlişkiler can çekişiyor.
Bazı önemli olaylar vardır, bunların ıskalanması telafisi zor mesafeler koyar
insanların arasına. Sonra herkes unutmuş gibi yapar.
Bazen çaresizlikten, bazen de durum acı verse de ilişkiyi bitirmek için
yeterince büyük görülmediğinden...
Fakat hesap bir gün kabardığında, çok küçük bir
rüzgar gelir ve çok güçlü zannedilen ilişkiler dağılıp gider. Yıpranma yıllar sürer, yıkılması ise bir andır.
Bazen hiç ummadığınız bir şey gelir ve sizin çok sağlam sandığınız her şeyi alır götürür.
Küçük ihmaller, hiçbir zaman küçük değillerdir. Altlarında daha derin düşünceleri örterler. Bunların başında da
“Sana değer vermiyorum!” düşüncesi vardır veya “Senin acın beni ilgilendirmiyor!”
düşüncesi...
İşte ruh birlikte eğlenebildiği ama birlikte acısını paylaşamadığı ruha karşı
soğur. İnsan, karşısındaki insanın kendisini ne kadar sevdiğini verdiği hediyelerle ölçmez
çoğu kez. Böyle durumlarda sınanır sevgi ve insan sınanana kadar ne kadar sevildiğini
bilemez. Ne kadar sevdiğini de. Sevgi sınar çoğu kere ve bazıları kaybeder çok azı da kazanır...
Bu günlerde kaybedenler çoğunlukta görünüyor. Sanıyorum ki, bir nedeni de
yanımızdakinin acısına duyarsızlaşmamız... Hep eğlenceli bir şeylerin peşinden
koşmamız... Ve sadece kendimiz için yaşama çabamız...
Oysaki yanımızdaki olmadan yaşayamayacağımızı unutuyoruz......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)