Mustafa 10 yaşında bir çocuktu.Babası
işsizdi.Ramazan’ı komşularının yardımıyla zar-zor geçirmişlerdi.Bayram
günü geldi çattı.Mustafa, anne ve babası evde sessizce
oturuyorlardı.Kimse ziyaretlerine gelmiyordu.Öyle ya…Fakirin dostu
olmaz.Bu hep böyledir.Mustafa babasının ve annesinin ellerini öptü
usulca.Babası utanıyordu kendinden.Oğluna bayramda bırak harçlık vermeyi
bir elbise bile alamamıştı.Üzülüyordu içten içe. Mustafa babasına
yavaşça fısıldadı:”Baba ben bayram şekeri istiyorum!”
Bu sözler
babasının yüreğine bir ok gibi saplandı.Cebinde sadece 5 TL
vardı. Onunla şeker alsa yiyecek bulamayacaklardı.Oğlunun başını
okşadı:”Oğlum cebimde sadece 5 TL var. Onunla da bayram şekeri alırsam
yiyecek alamayız.Biraz sabret bir iş bulursam o zaman istediğin kadar
bayram şekeri alırım sana…”
Bu sözler Mustafa’yı tatmin
etmedi.Bahçeye çıkıp ağlamaya başladı.Başını öne eğmişti.İçeride de
babası ve annesi gözyaşlarını tutamamıştı.Onlar da ağlıyorlardı.
O sırada Mustafa’nın gecekondusunun önünden bir adam geçiyordu. Mehmet
adında genç bir adam.Mustafa’yı ağlar bir vaziyette görünce başını
okşadı ve sordu:”Ne oldu yavrum?Neden ağlıyorsun?”
Mustafa yaşlı gözlerle cevap verdi:”Ben şeker istiyorum amca!Bayram şekeri…”
Bu sözler Mehmet’in yüreğini yaktı.”Buradan ayrılma hemen döneceğim”
diyerek Mustafa’nın yanından ayrıldı.Markete uğradı.1 kg. karışık
şeker,1 pakette çikolata alarak Mustafa’nın gecekondusuna vardı.Mustafa
sevinçle Mehmet’in yanına koştu.Mehmet şeker ve çikolataları Mustafa’ya
vererek:”Al yavrum.Artık ağlama.Senin için aldım.Çok yeme dişlerin çürür
sonra” dedi ve gülümsedi.Mustafa teşekkür etti ve Mehmet’in elini öpmek
istedi.Mehmet önce elini vermek istemedi ama sonra uzattı.Mustafa
Mehmet ‘in elini görünce birden irkildi.
Parmaklarından 3
tanesi yoktu çünkü.Mustafa Mehmet‘in ellerini öptü ve sordu:”Ellerine ne
oldu amcacığım”.Mehmet cevap verdi:”Boş ver yavrum o kadar da önemli
değil”.Mustafa Mehmet’in ismini öğrendi,Mehmet de Mustafa’nın…Ve
ayrıldılar.Mustafa sevinçle evine girdi ve şekerleri yemeye
başladı.Annesi ve babası da Mehmet’ e bol bol dua ettiler.
veeeee....
Yıllar sonra bir bayram sabahı
Saat
9.30.
Huzur evinde ihtiyar, yaşlı gözlerle pencereden dışarı baktı. Kendi kendine
söylendi:”Gene gelmediler”.Yanındaki Sadi bey lafa karıştı:”Sorma
benimkiler de gelmedi”. Yaşlılar evinde bir bayram daha hüzünle
geçiyordu. Birden içeri bir genç girdi. Uzun boylu ve yakışıklı bir
genç. Elinde paket paket çikolatalar vardı ve renk renk çiçekler.
Ellerini öptü sırayla yaşlıların.Ve çikolatalar, çiçekler verdi
onlara. Sadi bey’in yanındaki ihtiyara gelmişti sıra. Bayramını kutladı
onun ve öpmek istedi ellerinden.Yaşlı adam elini uzattı
istemeyerek. Genç birden irkildi.
İhtiyar’ın parmaklarından 3
tanesi yoktu:”Siz” dedi,”Siz Mehmet amcasınız”.İhtiyar şaşırdı:”Beni
nereden tanıyorsun”.Genç cevap verdi:”Ben sizin ağlarken gördüğünüz ve
şeker,çikolata aldığınız çocuğum.Adım Mustafa”.İhtiyar biraz
düşündü:
- ”Hatırladım seni, hatırladım yavrum”dedi. Birbirlerine sarıldılar
ve öylece ağladılar…
Kaynak:Anonim
Sadece bayramlarda değil ömrümüzün geri kalanında da huzurevindeki yaşlıları ve yetimhanedeki çocukları ziyaret edelim.
Güncel Konular, Yarışma Soruları ve Cevapları, Eğlence, Fıkra, Siyaset, Genel Kültür,Bilgi Yarışması, Anlamlı Sözler
Bu Blogda Ara
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder