Bir
adam Musa aleyhisselam ile arkadaşlık yapmak ister. Büyük nebi kırmaz,
birlikte yola çıkarlar... Bir miktar yürüdükten sonra su başında
dururlar. Yanlarında üç ekmek vardır. Ekmeğin ikisini yerler. Musa aleyhisselam gidip su içer, döndüğünde üçüncü ekmeği göremeyince sorar:
-Ekmeğe ne oldu?
-Bilmiyorum, cevabını alır...
Hazret-i
Musa arkadaşı ile yola devam eder. Hayli acıkırlar. İki geyik yavrusuna
rastlarlar. Musa aleyhisselam yavrulardan birini çağırır, koşa koşa
gelir. Keser, pişirir ve yerler. Sonra "Allahın izni ile kalk" der.
Geyik yavrusu dirilip annesinin yanına gider. Musa aleyhisselam
arkadaşına dönüp yine sorar:
-Sana bu mucizeyi gösteren Allahın adına yemin veriyorum! Söyle o ekmeği kim aldı?
-Bilmiyorum.
Yola
devam eder, bir nehirle karşılaşırlar. Köprü yok, sandal yok. Karşıya
geçmeleri lâzım. Musa aleyhisselam adamın elini tutar, burula burula
akan coşkun suların üstünde yürürler. Tekrar sorar:
-Bana bu mucizeyi veren Allahü teala aşkına söyle ekmek ne oldu?
-Bilmem, haberim olsa söylerim.
Nihayet
ovaya inerler. Musa aleyhisselam bir miktar toprak yığar ve dua eder.
Küçük tepecik çil çil altın hâline döner. Bunu üçe taksim eder. "Biri
benim" buyurur, "biri senin, üçüncü de kayıp ekmeği yiyenin!" Hemen
itiraf eder;
-O ekmeği ben yemiştim!..
Musa aleyhisselam;
-Al üçü de senin olsun, deyip ayrılır. Adam altınları nasıl taşıyacağını düşünürken iki harami gelir:
-Bizi de ortak et, eğer eceline susamadınsa...
-Zaten üç parça, gelin paylaşalım.
Altınları
koyacak torba ve yiyecek alsın diye haramilerden birini kasabaya
gönderirler. Onun da dünya sevgisi ağır basar, "dur şunları
zehirleyeyim" der, "altınların hepsi bana kalsın."
Bekleyenler de ihanet içindedirler. "Var mısın onu öldürelim" derler, "üçe değil ikiye bölmek varken..."
Nitekim yemeklerle çuvallarla gelen arkadaşlarına saldırır, acımadan katlederler. Sonra oturup yemeği yerler.
Zehir kanlarına işler, peş peşe toprağa düşerler...
Musa
aleyhisselam dönüşte bakar ki altınlar olduğu gibi ortada durmakta ve
başında üç ceset yatmakta. İbretle bakar ve şöyle buyururlar: "İşte
dünya!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder