Adam Paris'te bir lokantaya girer, bir köşedeki masaya oturur. Gelen garsona siparişini verir:
-
Kızarmış tavuk yanında da patates kızartması istiyorum. Ama mutlaka
"Poulet de Brest" olsun, yoksa yemem. Onun için önce çiğ tavuğu getirin
bir göreyim!
(*Poulet de Brest Fransa'da kaliteli bir label'dir.)
Garson
şaşırır ama sesini de çıkartmaz; bir süre sonra tavuğu getirir. Adam
küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarır ve koklar:
- Siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz! Bu Brest tavuğu değil. Bu Nanterre'den gelmiş...
Garson
lahavle çekip mutfağa döner; biraz sonra yeni bir tavukla gelir. Adam
yine küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarır, koklar:
- Bu da Brest tavuğu değil ki!! Bu Bordeaux yöresinde yetiştirilmiş...
Deyince, yan masaların birinde oturan adam derhal kalkıp yanına gelir, pantolonunu ve donunu sıyırıp kıçını adama döner:
-
Sanırım bu gün çok şanslı günümdeyim bayım! Ben yetimhanede büyüdüm.
Anamı babamı hiç tanımadım. Acaba?!! Bana da nereli olduğumu
söyleyebilir misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder