Bu Blogda Ara

17 Mayıs 2017 Çarşamba

HAMALIN DUASI

HAMALIN DUASI
Rızkını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında dâima:
— Yâ Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa hayırlısından ihsan eyle, diye dua ediyor­muş.
Adamın hep aynı duayı tekrarlaması, yanındakilerin dikkatini çekmiş. Nihayet biri, bir gün sormadan edeme­miş: — Kardeşim, sen her namazdan sonra duada:
" Yâ Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ek­mek de olsa yine hayırlısından ihsan eyle" diye yalvarıyorsun. Ekmeğin hayırsızı da mı olur ki?
Hamal cevap vermiş:
— Birader, benim başıma geleni bir bilsen sen de aynı duayı tekrarlamaktan kendini alamazsın. Yanındakiler iyice meraklanmışlar:
— Neymiş başına gelen, anlat da biz de duyalım. Hamal, bakın, başıma ne geldi, diyerek başlamış anlatmaya:
— Ben ekmeğini sırtındaki ağır yüklerin altında inle­yerek kazanan bir insanım. Bir gün yine bir yokuş yuka­rı sırtımda ağır yükle çıkarken fena halde yorulduğum­dan sırtımdaki yükü yere indirdim. Alnımdan damlayan terleri silerken içimden bir feryad koptu, dedim ki: "Hey yâ Rabbi, yediğim ekmeği bana ne kadar da zor veriyor­sun. Ne olur, bu bir ekmeği şöyle oturduğum yerden ka­zanmayı ihsan eylesen de, böyle kan ter içinde kalmasam.
Tam bu dua ağzımdan çıkar çıkmaz, birden karşımda iki kişinin sille tokat dövüştüklerini gördüm. Dayanama­dım, aralarına girip ayırırken birinden yediğim bir yum­rukla yüzüm kan revan içinde kaldı, tşte o sırada gelen polisler, beni de kavgacılardan biri zannederek doğruca hapse attılar. Mahkemeye çıkıncaya kadar yattığım ha­piste her gün bana ekmek veriliyordu. Sırtüstü yattığım yerde ayağıma gelen bu ekmeği sıkıntı ve üzüntüden yiyemiyordum. Kendi kendime diyordum ki, işte ne sırtın­da yük taşıyorsun, ne de alnından öyle soğuk terler akı­yor. Sana oturduğun yerde bedavadan gelen ekmek. Zevkle yesen ya.. Ne var ki, dısarda çalışarak alın teriyle kazandığım o ekmek, hapiste ayağıma gelen bu bedava ekmekten çok daha huzur verici ve lezzetliydi. O zaman anladım ki, ben yanlış dua etmişim. Oturduğum yerden bir ekmek ver demişim, ama hayırlısından ver dememi­şim. İşte o günden bu yana dualarımda isteğimi değiştir­dim. Rabbimden zahmetli de olsa hayırlısını, huzurlusu­nu vermesini niyaz ediyorum.

İnsan Diyorum , Nasibinden bir adım uzağa gidemeyeceğini bildiği halde Neden üzülüyor?

İnsan Diyorum ,
Nasibinden bir adım uzağa gidemeyeceğini bildiği halde
Neden üzülüyor?

Hayal Kırıklığı

Hayat çoğu zaman 'acaba' ihtimalinin verdiği heyecanla 'yine mi' hissinin yarattığı hayal kırıklığı arasında yaşanan gel gitten ibarettir.

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Yol Parası ÖYKÜ

Hastane Tıklım Tıklımdır. Yaşlı Kadın İçeri Girer, Doktor Hanım Teyzeyi Muayene Eder; Fakat Hastalığından Emin Olamaz. Kadına Dönüp:
-"Teyze Şu Şu Tahlilleri Yaptır Gel, Der."
Yaşlı Kadın Başını Öne Eğer. Doktor, Yaşlı Kadının Duymadığını Düşünerek Tekrar Söyler. Yaşlı Kadın Başını Yerden Kaldırarak, Ağlamaya Hazır Gözlerle:
-"Kızım, Benim Köye Dönecek Param Yok, Tahlilleri Nasıl Yaptırayım?" Der.
Doktorun Yapacak Bir Sürü İşi Olmasına Rağmen, Bırakır İşini, Tutar Teyzenin Elinden Koridor Koridor Dolaştırıp Tahlilleri Yaptırır. Tahlillerin Sonucunda Doktor Hastalığı Belirler, Gerekli İlaçları Da Alıp Teyzeye Verir. Yaşlı Kadın Tam Odadan Çıkacakken, Doktor Hanımın Aklına "YOL PARASI" Gelir Ve Teyzeye Köye Gitmesine Hayli Hayli Yetecek Para Uzatır. Yaşlı Kadın Önce Almak İstemese De Daha Sonra 'Mecburiyetten' Parayı Alır. Sonra:
-"Allah Senden Razı Olsun Kızım. Köye Nasıl Döneceğim Diye Kara Kara Düşünüyordum, Çok Sağol" Diyerek Odadan Çıkar.
Aradan Bir Saat Kadar Bir Süre Geçer. Doktor Bakar Ki Yaşlı Teyze Kan Ter İçinde, Kalabalığı Yarmış, Oflaya Puflaya Geliyor. Doktor Şaşırmış Bir Halde "Herhalde Giderken Bir Şey Unuttu" Diye Düşünür Ve:
-"Ne Oldu Teyze" Diye Sorar.
Teyzenin Yüzünde Kocaman Bir Gülümseme Vardır Bu Sefer:
-"Kızım Ben Anayola Çıkınca Bir Köylüme Rastladım. Meğer O, Minibüsle Zaten Köye Dönüyormuş. Beni Köye O Götürecek; Sen Al Paranı!.."