Bu Blogda Ara

21 Ağustos 2014 Perşembe

Bayram şekeri (kıssadan hisse)

Mustafa 10 yaşında bir çocuktu.Babası işsizdi.Ramazan’ı komşularının yardımıyla zar-zor geçirmişlerdi.Bayram günü geldi çattı.Mustafa, anne ve babası evde sessizce oturuyorlardı.Kimse ziyaretlerine gelmiyordu.Öyle ya…Fakirin dostu olmaz.Bu hep böyledir.Mustafa babasının ve annesinin ellerini öptü usulca.Babası utanıyordu kendinden.Oğluna bayramda bırak harçlık vermeyi bir elbise bile alamamıştı.Üzülüyordu içten içe. Mustafa babasına yavaşça fısıldadı:”Baba ben bayram şekeri istiyorum!”

Bu sözler babasının yüreğine bir ok gibi saplandı.Cebinde sadece 5 TL vardı. Onunla şeker alsa yiyecek bulamayacaklardı.Oğlunun başını okşadı:”Oğlum cebimde sadece 5 TL var. Onunla da bayram şekeri alırsam yiyecek alamayız.Biraz sabret bir iş bulursam o zaman istediğin kadar bayram şekeri alırım sana…”

Bu sözler Mustafa’yı tatmin etmedi.Bahçeye çıkıp ağlamaya başladı.Başını öne eğmişti.İçeride de babası ve annesi gözyaşlarını tutamamıştı.Onlar da ağlıyorlardı.

O sırada Mustafa’nın gecekondusunun önünden bir adam geçiyordu. Mehmet adında genç bir adam.Mustafa’yı ağlar bir vaziyette görünce başını okşadı ve sordu:”Ne oldu yavrum?Neden ağlıyorsun?”

Mustafa yaşlı gözlerle cevap verdi:”Ben şeker istiyorum amca!Bayram şekeri…”

Bu sözler Mehmet’in yüreğini yaktı.”Buradan ayrılma hemen döneceğim” diyerek Mustafa’nın yanından ayrıldı.Markete uğradı.1 kg. karışık şeker,1 pakette çikolata alarak Mustafa’nın gecekondusuna vardı.Mustafa sevinçle Mehmet’in yanına koştu.Mehmet şeker ve çikolataları Mustafa’ya vererek:”Al yavrum.Artık ağlama.Senin için aldım.Çok yeme dişlerin çürür sonra” dedi ve gülümsedi.Mustafa teşekkür etti ve Mehmet’in elini öpmek istedi.Mehmet önce elini vermek istemedi ama sonra uzattı.Mustafa Mehmet ‘in elini görünce birden irkildi.

Parmaklarından 3 tanesi yoktu çünkü.Mustafa Mehmet‘in ellerini öptü ve sordu:”Ellerine ne oldu amcacığım”.Mehmet cevap verdi:”Boş ver yavrum o kadar da önemli değil”.Mustafa Mehmet’in ismini öğrendi,Mehmet de Mustafa’nın…Ve ayrıldılar.Mustafa sevinçle evine girdi ve şekerleri yemeye başladı.Annesi ve babası da Mehmet’ e bol bol dua ettiler.


veeeee....
Yıllar sonra bir bayram sabahı
Saat 9.30. 

Huzur evinde ihtiyar, yaşlı gözlerle pencereden dışarı baktı. Kendi kendine söylendi:”Gene gelmediler”.Yanındaki Sadi bey lafa karıştı:”Sorma benimkiler de gelmedi”. Yaşlılar evinde bir bayram daha hüzünle geçiyordu. Birden içeri bir genç girdi. Uzun boylu ve yakışıklı bir genç. Elinde paket paket çikolatalar vardı ve renk renk çiçekler.

Ellerini öptü sırayla yaşlıların.Ve çikolatalar, çiçekler verdi onlara. Sadi bey’in yanındaki ihtiyara gelmişti sıra. Bayramını kutladı onun ve öpmek istedi ellerinden.Yaşlı adam elini uzattı istemeyerek. Genç birden irkildi.

İhtiyar’ın parmaklarından 3 tanesi yoktu:”Siz” dedi,”Siz Mehmet amcasınız”.İhtiyar şaşırdı:”Beni nereden tanıyorsun”.Genç cevap verdi:”Ben sizin ağlarken gördüğünüz ve şeker,çikolata aldığınız çocuğum.Adım Mustafa”.İhtiyar biraz düşündü: 

- ”Hatırladım seni, hatırladım yavrum”dedi. Birbirlerine sarıldılar ve öylece ağladılar…

Kaynak:Anonim

Sadece bayramlarda değil ömrümüzün geri kalanında da huzurevindeki yaşlıları ve yetimhanedeki çocukları ziyaret edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder